19. Gün: Enerji Yükselten Meditasyon
30 Mayıs 2020 Cumartesi
Meditasyon yazı serimi buraya kadar okuduysanız ses meditasyonlarını ne kadar sevdiğimi biliyorsunuzdur. Bence her bir tınıyla vücudumuzdaki hücrelerimiz aktive oluyor. Bende bu etki sadece ses çanakları meditasyonuyla değil, müzik dinlerken de oluyor. Hatta klasik müzik dinleyerek bile meditasyon yapmışlığım vardır.
Frekansların gücüne inanın.
Bu sefer seçtiğim meditasyonda enerjimizi yükseltmeyi amaçlıyoruz, bu yüzden sabahları dinlemeyi tercih edebilirsiniz.
Sevgiyle
18. Gün: HO'OPONOPONO Meditasyonu
Ho'ponopono meditasyonu Joe Vitale ve Ihaleakala Hew Len tarafından dünyaya yayılmıştır ve aslında 4 cümlenin tekrarına dayanır.
"Seni Seviyorum
Özür dilerim
Beni affet
Teşekkür ederim"
Tekrar tekrar söyleyince ne kadar güçlü cümleler değil mi?
Bu cümleleri söylerken aslında kendimize, atalarımıza, evrene, doğaya, Allah'a sesleniyoruz bir açıdan.
Meditasyona başlamadan önce niyet edin, ettiğiniz niyete göre bu cümleleri tekrar edin.
Bu arada, bu konu hakkında daha detaylı bilgiler öğrenmek istiyorsanız Zero Limit kitabını okuyabilirsiniz, ben de daha yeni okumaya başlayacağım.
Sevgiyle
27 Mayıs 2020 Çarşamba
Parayla ilgili alışkanlıklarımızın çoğunu çocukken öğreniyoruz. Ailemizde çok para harcayan ya da eli çok sıkı olan bir ebeveyn varsa malesef sağlıklı para anlayışımız bozuluyor. Bu maddi değerler konusunu ayrıca bir yazıda daha paylaşmayı düşünüyorum.
Belki çok fakir bir ailede büyüdünüz bu yüzden şu an elinize ne geçerse stok yapıyorsunuz, ya da "bi daha mı gelicez dünyaya" diyip sürekli para harcayıp geçmişin acısını çıkartıyorsunuz.
Belki de maddi kaynakların sınırlı olduğunu düşünüp aynı gömleğin aynı renginden 5 tane alıyorsunuz.
Şimdi aklınızdan para için de meditasyon yapılır mı diye geçirebilirsiniz. Her meditasyonu sadece ilahi olana yönelmek için yapmıyoruz, aslında ruhani varlığımızla dünyevi varlığımızın uyumlanması için yapıyoruz bu meditasyonları. Kaynaklarımızı verimli yönetmek de buna dahil. Parasını limitli düşüncelerle kullanan birisi aynı şekilde sevgisini de kısıtla kullanır. Hepsi birbirine bağlı.
Şifa olsun
16. Gün: Özgüven Özsaygı Meditasyonu
Kulaklıkları hazırladınız mı? Peki söylenilenleri rahatça ve bölünmeden tekrar edebileceğiniz bir yerde misiniz? Çünkü bilinçaltınıza uygun frekanslarla yapılmış bu özgüven meditasyonunu tam da bu şekilde yapmanız gerekecek.
Daha önce de söylediğim gibi başta insana garip geliyor başkasının söylediği cümleleri inanarak tekrar etmek. Fakat o ilk andaki garipsemeyi atlatınca bu size de normal gelmeye başlıyor ve daha çok inanarak söylüyorsunuz olumlamaları. Yine hayal gücünüzün derinlerine inin ve zihninizde açılan o küçük köşede meditasyonunuza başlayın.
Şifa olsun
26 Mayıs 2020 Salı
Meditasyon challengeda artık son 7 güne geldik. Bu 7 günün amacı daha iyi ve umutlu hissetmeniz.
Önceki yaptığımız derin temizlik meditasyonlarının üzerine artık olumlu etkiler eklemek için bu haftaki meditasyonları derledim.
Güne nasıl başlarsanız öyle gider mottosuyla seçtiğim güne coşkuyla başlama meditasyonu sizi daha kendinden emin hissettirecek.
Bir de bu meditasyonu yaptıktan sonra o gün şükran duyduğunuz 3 şeyi yazın, hatta alışkanlık haline getirebiliyorsanız bu şükran günlüğünü her gün için tavsiye ediyorum. Çünkü aklımız her zaman elimizde olmayana odaklı yaşıyoruz, bunun sonucunda ise elimizdeki şeylerin değerini unutuyoruz. Her gün bana mutluluk veren küçük şeyleri yazdıkça ne kadar çok şeye sahip olduğumu hatırlayıp onlara odağımı yönlendiriyorum. Böylece yokluk zihniyetimle daha kolay başa çıkıyorum.
Sevgiyle
24 Mayıs 2020 Pazar
Bugünkü meditasyon bir uyku meditasyonu.
Zihnimiz uykuya geçerken ve yeni uyandığımızda mesajları bilinç altına almaya en elverişli frekansında olduğundan, bilinçaltı kodlamalarını değiştirmeye yönelik meditasyonları bu zamanlarda yaparsanız en yüksek verimi alırsınız.
Eğer kulaklıkla uyumak sizi rahatsız etmiyorsa yatarken yapın, bende o daha çok işe yaradı. Yoksa baş ucunuza kulaklığınızı koyun ve uyanır uyanmaz daha gözünüz açılmadan meditasyon yapın. Hatta yeni başlayanlar için ben yeter ki yapın da saati önemli değil diyorum :)
Şifa olsun,
23 Mayıs 2020 Cumartesi
Benim zihnim bazen saatte 100 km hızla düşünür, aynı anda aklıma milyonlarca olasılık, milyonlarca sebep ve sonuç gelir. Bu kadar düşüncenin içinde hepsi olumlu olmuyor tabi.
Bir gün seans sırasında psikoloğum şunu fark etmemi sağladı: Aslında kimse benimle, benim kendime konuştuğum kadar kötü konuşmuyor. Zihnimin içinde sürekli beni alt etmeye çalışan bir yargıç var sanki. Her hareketimi sorgulayan, özgüvenimi zedeleyen...
Sonra bu yargıcın aslında beni güvende tutmaya çalıştığını, hayatta kalmam için beni kendince güvenli yola geri döndürmeyi amaçladığını fark ettim. Bir düşünün; aklınızda yapmak istediğiniz bir proje var ama bir türlü harekete geçemiyorsunuz. Benden önce birileri daha bunu yaptı, benim özelliğim ne ki diyerek kendinizi geri çekiyorsunuz. İşte sizi küçük tutmaya çalışan bu yargıç aslında düzeninin bozulmasını istemediği ve düzeni bozulursa hayatta kalamayacağını düşündüğü için sizi böyle yönlendiriyor.
Beyin ne kadar da karışık bir organ değil mi?
Bir yandan ilerlememiz gerektiğini söylüyor bize, diğer yandan da eski travmalarımız ve koşullanmalarımız yüzünden bizi geride tutabilyor.
Bunu değiştirmek için en basit yöntemlerden birisi olumlama dinlemek, ister inananarak dinleyin ister inanmayarak, siz dinledikçe beyin bu ikisinin farkını ortadan kaldırıyor. Önemli olan tekrar tekrar dinlemek ve beynin gerçeklik algısını değiştirmek.
Şifa olsun,
21 Mayıs 2020 Perşembe
Çoğu zaman gün içinde duygularımızı bastırıyoruz.
Öfkemi görmesinler(ellerine koz veririm)
Alındığımı görmersinler(kendilerini bir şey sanarlar)
Kızdığımı görmesinler(güçsüz görünürüm)
Çok sevdiğimi görmesinler(şımarırlar),
Huzurumu görmesinler(kıskanırlar)
Sevgimi görmesinler (gevşerler)
Her duyguyu sakladığımız gibi sevgimizi de saklıyoruz, sadece başkalarından değil kendimizden de. Burada size kendini sev edebiyatı yapmayacağım, o çok zor ve emek isteyen bir süreç. Ancak efor sarf etmeye ve bir ödev gibi çalışmaya kararlı olduğunuzda ilerleyebilirsiniz. Şahsen ben bu konuda astrolojik olarak kendi haritama çalışmaya başladığımda büyük bir aydınlanma yaşamıştım ve ondan sonra daha çok üzerinde durmaya karar vermiştim.
Bu paylaştığım meditasyonda Can Aydoğmuş sevgi frekansına uyumlanmanız için sizi yönlendiriyor. Sonsuz sevgi kaynağından siz de payınızı alın.
Sevgiyle
20 Mayıs 2020 Çarşamba
İstediklerim olmuyor, dileklerim gerçekleşmiyor, ya da ne kadar niyet etsem de istediğim şeyi manifest edemiyorum mi diyorsunu? Derinlerde bir yerde kök inançlarınız sizi engelliyor olabilir. Derindekini temizleyemediğimiz sürece de şu anımızı yönlendiremiyoruz. Farkında olmadan çevremizde, aklımızda, ruhumuzda taşıdığımız ve artık bize faydası olmayan yükleri sizce de atmanın zamanı gelmedi mi?
İçinizin daraldığı müzikleri dinlemeyi, sırf birileri önerdi diye içinizin almadığı kitapları okumayı, evinizdeki fazla eşyaları tutmayı ne zaman bırakacaksınız? Peki bu durumu bilerek ve isteyerek siz mi körüklüyorsunuz?
İşte Can Aydoğmuş bu videosunda tam da bunlara değiniyor, videonun giriş kısmı örneklerle geçerken ikinci kısımda meditasyona giriyor. Benim için küçük şeylerin farkındalığını artıran bir çalışma olmuştu, size de yararlı olur umarım.
Sevgiyle,
19 Mayıs 2020 Salı
Gün içinde bu iki enerji arasında gidip gelmemiz normal, yoksa hiçbir şey yapamayız. Eril enerjimiz işlerimizi halletmemizi sağlarken, dişil enerjimiz insanlarla empati kurmamıza yardımcı oluyor. Çok uzun süre bu iki enerjiden birinde kalıp diğerini ihmal ettiğimizde hayatımızda dengesizlikler oluşuyor.
İşte bugünkü meditasyon içimizdeki bu enerjiyi dengelememizi sağlayacak ve uyumlanmaıza yardımcı olacak
Sevgiyle
18 Mayıs 2020 Pazartesi
Bir duruma öfkelendiğiniz, üzüldüğünüz, alındığınız ana gidin. İçinizden gelen duygunun kaynağı ne? Duygularınız yok sayılmış gibi mi hissettniz, ya da anlaşılmamış gibi.
Demek ki içinizde bir yerde hala yaralı bir çocuk var, onun hislerini onurlandırmadığınız sürece, onun yaralarının sebebinin farkına varmadığınız sürece en öfkeli anınızda ortaya çıkacak ve ani tepkiler vermenize sebep olacak.
Sakın bu durumu kötü bir şey olarak algılamayın. Bize ilk bakan kişiler(annemiz,babamız, dedelerimiz, ninelerimiz..) her zaman kendi duygularını yönetebilen ve farkındalıklı insanlar olmayabilirler. Zamanında duyguları önemsenmemiş küçüklüğünüze artık siz ebeveynlik edeceksiniz. Böyle kriz anlarında onun ihtiyaçlarını siz karşılayacaksınız.
Bunun için önce onun sorunlarının farkına varıp, iyileştirmeniz gerek. Bugünkü meditasyon bunu amaçlıyor.
Sevgiyle
8. Gün: Affetme Meditasyonu
Meditasyon etkinliğinde ikinci 7 günün amacı farkına varmak, zaten farkına vardıkça da özgürleşiyoruz. Özgürleştikçe güçleniyoruz.
Bugün size önereceğim meditasyon ise affetme ile ilgili.
Şimdi diyeceksiniz ki karşımdaki insan affedilmeyi hak ediyor mu?
Fakat affetmek içinizde kendinizle bir uzlaşmaya varmanıza yardımcı olacak. Kimi affettiğinizi bir kenara bırakın, aslında siz kendinizi affediyorsunuz. Bu zamana kadar tuttuğunuz kinden, deneyip deneyip bir sonuca ulaşamamaktan ya da geri alamadığınız zamanınızdan af diliyosunuz.
Kim size ne yaptıysa bu inanın o kişinin kendisiyle ilgili, sizinle değil. Kimse size kendisinde olmayan bir şeyi veremez, kendisi empati kuramayan birisi sizi düşünemez, kendisini sevmeyen birisi sizi de sevemez. Bunu unutmayın.
Siz bu durumu affederek olayın sizin üzerinizdeki etkisini hafifleteceksiniz.
Sevgiyle,
15 Mayıs 2020 Cuma
Hayatınızda aynı kısır döngüler birbirini tekrar ettiğini hissettiniz mi hiç? Ya da aynı senaryoyu farklı kişilerle tekrar tekrar yaşadığınızı fark ettiniz mi? Bunun sebebi ailemizden kodlanmış düşüncelerimiz ve atalarımızdan gelen karmalarımız olabilir. Geçmiş yaşamlara inanmıyorsanız bile sonuçta ailenizden gelen bir düşünce ve inanç sistemine göre büyüdüğünüz gerçeğini yadsıyamazsınız.
Bu kalıplaşmış düşünceleri istemeden de olsa üzerimize alıyoruz. Mesela "erkekler güvenilmezdir, para eşittir güç, ne yaparsam yapayım beni bırakacaklar" gibi. Bu düşünceleri ancak ait oldukları kişilere iade edersek özgürleşebiliriz.
Bir önce paylaştığım bağ kesme meditasyonu daha çok ailesel olmayan kan bağımızın bulunmadığı kişiler için yapabilirken, bugünkü meditasyonu ailenizdeki kişilerin yüklerinden kurtulmak için yapabilirsiniz.
6. Gün: Bağ Kesme Meditasyonu
Duygusal bağ kurduğumuz her kişiye bir enerji bağıyla da bağlıyız. Bu, olumlu durumlarda bizi birbirimize yakınlaştırsa da artık vadesi dolmuş durumlarda ilerlememizi engelliyor. Sizden giden pozitif enerji karşı tarafın hayatını güzelleştirirken, kendinize bir şey kalmadığı için sizin hayatınızın bereketi kaçabiliyor. Enerji vampirleri gibi sürekli almayı alışkanlık haline getirmiş bu insanlar sizden gelen bu iyilik ve güzelliği kendi haklarıymış gibi el koydukları için size kırıntılarla hayatınızı sürdürmek kalıyor. Siz sürekli karşı tarafı düşünürken, kendi hayatınıza konsantre olamıyorsunuz. Sonuçta ilerleyip gelişemiyorsunuz.
İşte bu durumda farkına varıp, ben kendim için ne yapıyorum demeniz gerekiyor. Bu bağın bana faydası ne, bu bağ artık beni besleyen bir bağ mı diye sorun kendinize. Bu bağ kopsa ne olur? Ben daha gelişir miyim? Yoksa aynı yerimde mi sayarım?
Aslında çürümüş bağlar da birer yük ve bu meditasyonun amacı sizi güçlendirerek bu çürümüş yüklerden arındırmak. Bu meditasyonu yaparken hayal gücünüzü özgürce kullanmaya çalışın ve zihninizden güç alın.
Sevgiyle
13 Mayıs 2020 Çarşamba
Korkularınızın sizi yönetmesine ne kadar izin veriyorsunuz?
Korkular bizi hayatta tutar, o sobayı elleme, o yamaçtan uzak dur der bize. Ama gerçekçi olan ile olmayanı ayırt etmeyi ne kadar başarıyorsuz? Yoksa kendinizle ilgili yargılarınız sisli, puslu ve bulutlu mu?
Başkalarının üzerinize yüklemeye çalıştığı kendi korkularını ne kadar üzerinize alıyorsunuz peki?
O yargılar sizin kendi düşünceleriniz m yoksa başkasının mı? Bu aklınıza geldiğinde bu düşünce bana mı ait kime ait diye bir sorun kendinize. Nesilden nesile annemizden, babamızdan, atalarımızdan bize aktarılan bu korku ve önyargıları taşımak gereksiz yük değil mi?
Peki hayattaki kararlarınızın kaçını korku bazlı alıyorsunuz?
Ne yazık ki korku bazlı aldığımız her kararda pişman olmaya mahkumuz.
Bunların üzerine düşünün günün meditasyonunu bu niyetle yapın.
Sevgiyle.
11 Mayıs 2020 Pazartesi
4. Gün için eklediğim meditasyon youtubeda da kanalı olan Zeynep Aksoy'a ait. Kendisinin mindfulnessa giriş niteliğindeki şu videosunu da tavsiye ediyorum, sıfırdan başlarken çok yardımcı oluyor. Bu nefes meditasyonunda ise amacımız zihnimizi nefesimizi saymaya odaklarken kafamızı dağıtan düşüncelerden yavaş yavaş uzaklaşmak. Bence bu meditasyon ortamda müzik bile yokken sakinleşip insanın kendini ana döndürebilmesi için yapılabilecek en sade eylem. Çünkü kendiniz ve nefesinizden başka hiçbir şeye ihtiyacınız yok.
Sevgiyle,
10 Mayıs 2020 Pazar
Bugünkü meditasyon için bence sesinizin duyulmasından rahatsız olmayacağınız bir köşeye geçin, çünkü bu meditasyonda mantraları söyleyeceğiz.. Mantraların amacı ses tireşimleriyle şifalanmak ve her bir çakranın kendine has bir mantrası var. Her bir kelimenin titreşimi alakalı olduğu çakranın alanını çalıştırarak dengeliyor.
Ben ilk defa yapmaya çalışırken garip bir şekilde seslerden korkmuştum. Alışana kadar bu durum benim için tuhaf bir deneyimdi. Sanki sesler fark etmediğim bir iç korkuyu tetiklemişti. O his geldiği anda durup kaynağını kendinize sorarsanız bu gelen hissi daha kolay aşarsınız.
Aşağıda meditasyonun videosunu ve her bir çakranın seslerini bulabilirsiniz
Kök Çakra: Lam
Sakral Çakra: Vam
Solar Plexus Çakrası: Ram
Kalp Çakrası: Yam
Boğaz Çakrası: Ham
Üçüncü Göz Çakrası: Aum (Om)
Taç Çakra: Ah
Sevgiyle
9 Mayıs 2020 Cumartesi
Dün paylaştığım çakra dengeleme meditasyonundan sonra şimdi de rahatlama ve dört elementi dengelemeyi hedefliyoruz. Evrendeki elementlerle uyumlanmayı ve rahatlamayı deneyimleyeceğiz. Gönül isterdi ki bunu bir parka, bahçeye çıkıp yapalım fakat corona günlerinde içimize dönmemiz gerektiği gerçeğiyle bir kez daha yüzleşiyoruz. Zaten bu dönemin amacı da bu değil mi sizce de? Daha üretken olmak ya da daha çok şey yapmak değil. Sadece olduğumuz kişi olmak ve yaşamak.
Sevgiyle,
8 Mayıs 2020 Cuma
Pluto önümüzdeki birkaç ay boyunca gerileyecek.
Ağır hareketli Pluto aslında mitolojide yeraltı ve ölüler tanrısı Hades ile özdeşleştirilir. Bu sebeple retro süresince bilinç altımızda derine attığımız konular yüzeye çıkabilir. 7 Mayısta yaşadığımız Akrep burcundaki dolunay da derinlere gömdüklerimizi ortaya çıkartmayı vaad ederken yapabileceğimiz en mantıklı şey kendimizi bu sürece en hazırlıklı şekilde donatmak.
Hayatımda meditasyonu ilk kez psikoloğumun ofisinde yapmıştım, tabi o zaman hayatıma ne kadar etki edeceğini bilemezdim. O çalışmayı ses kaydı alıp birkaç hafta gece uyumadan ve sabah ilk uyandığımda dinleyip uyguladım. O zamanki kısa süreli aksiyetemi kontrol altına alıp rahatlamama büyük faydası oldu.
Sonraları birkaç uygulama indirerek meditasyon yapmaya çalıştım fakat hepsi ücretli olduğu için ücretsiz sürüm bittikten sonra kullanamadım. Böylece youtube ve spotifyda meditasyon aramaya başladım. Başta Türkçe meditasyon bulamam sanırken bulduğum içerikler beni o kadar mutlu etti ki, en sevdiklerimi sizin için derleyip bir alışkanlık takvimi haline getirmek istedim.
Toplam 21 gün sürecek bu etkinlikte ilk 7 gün arınmayı, ikinci 7 gün farkına varmayı, üçüncü 7 gün de gelişme ve iyileşmeyi hedefliyor olacağız. Sizden tek isteğim bu meditasyonları açık bir fikirle önyargısız yapmanız. Bazıları ses meditasyonu, bazıları ise yönlendirmeli meditasyonlar. Biraz hayal gücünüzü de çalıştırmanız gerekecek.
İlk gün için seçtiğim meditasyon bir çakra dengeleme ses meditasyonu. Vücudumuzda bulunan 7 enerji noktasının dengesi bozulduğunda hem fiziksel olarak hem de zihinsel olarak hastalıklara meyilli oluyoruz. Bu sebeple bu seriye dengeleme meditasyonu ile başlamayı tercih ettim.
Şifa olsun
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)